İçeriğe geç

Subutay Kesgin neden Azer Bülbül ?

Subutay Kesgin Neden Azer Bülbül?

Hadi gelin, tartışalım! Subutay Kesgin’in Azer Bülbül’e benzetilmesi konusu, sosyal medyada zaman zaman karşıma çıkıyor ve her defasında bir şekilde “Neden?” diye düşünüyorum. Tabii ki, bu yazıyı yazarken en başta söyleyeyim, bu benzetmenin bana göre ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğunu kendi bakış açımla net bir şekilde belirleyeceğim. Ama bu yazıda, benzetmenin ne kadar mantıklı olduğunu tartışmakla kalmayıp, bu benzetmenin aslında neleri işaret ettiğini de inceleyeceğim. Subutay Kesgin’in neden Azer Bülbül’le kıyaslandığı meselesi, bana çok daha derin bir tartışma alanı açıyor.

Subutay Kesgin ve Azer Bülbül: Kimdir Kimdir?

Öncelikle, Subutay Kesgin ve Azer Bülbül arasında nasıl bir benzerlik bulduğumuzu sorgulamak için her iki ismi biraz daha derinlemesine anlamamız gerek. Subutay Kesgin, günümüz gençlerinin sevdiği, sosyal medyada oldukça aktif, yeni neslin kendisini yakın hissettiği bir oyuncu. Sosyal medyada paylaştığı içeriklerle, yayınladığı videolarla ve samimi tavırlarıyla gençlerin gözdesi. Hani, bir yerden tanıdık geliyor değil mi? O kadar çok tanıdık ki, bir şekilde her an karşımıza çıkıyor. İşte tam da bu yüzden, o “Subutay Kesgin Azer Bülbül’e benziyor” diyenlere karşı içimde bir direnç oluşuyor. Çünkü Azer Bülbül, 90’lar Türkiye’sinin o unutulmaz müzik figürlerinden biri. Yani, bence bu iki ismi birbirine yakınlaştırmaya çalışanlar, biraz aceleci davranıyor.

Azer Bülbül’ü tanıyorsunuz değil mi? O naif, hüzünlü, bazen taş kalpli ama bir o kadar da duygusal şarkılarına sarılan o adam. 90’larda, az daha ölecekmiş gibi şarkı söyleyen, ama bir şekilde kalbinizde derin izler bırakan bir isim. Subutay Kesgin ise daha çok eğlenceli, genç ve neşeli bir hava yaratıyor. Benim gözümde, Kesgin’in sosyal medya kişiliği ile Bülbül’ün sahne kişiliği arasında dağlar kadar fark var. Ama işte bu farkları göz ardı ederek benzerlik kuranlar var.

Güçlü Yönler: Kesgin’in Genç, Dinamik Tarzı

Subutay Kesgin’in benzerliği, belki de sosyal medyanın yansımasıyla daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. Evet, sosyal medya döneminde yetişmiş, günlük yaşantısını takipçileriyle paylaşan bir adam. Paylaşımları, samimi ve bir o kadar doğal. Bu tarafı ile insanları rahatlıkla kendine çekebiliyor. Gençler için “ağır” bir şey yok. Anlık paylaşımlar, mizahi yaklaşım ve her şeyin oldukça basit bir şekilde sunulması… Bu gerçekten genç nesil için çok önemli bir şey. Çünkü günümüzde insanlar daha “görsel” ve “hızlı” bir hayat yaşıyor. Subutay’ın bu hızlı ve dinamik tarzı, aslında sosyal medyanın ruhuna da çok uygun. O yüzden ona dair “Türkçe eğlenceyi en iyi temsil eden” gibi etiketler de yapıştırılabiliyor.

Subutay Kesgin’i, rahat tavırları ve kendini her ortamda çok doğal hissetmesiyle de seviyorum. Tabii ki bu “doğallık” bazen yanlış anlaşılabiliyor, ama burada herkesin görüşü farklı. Eğer yanlış yapıyorsa, hayır demem; herkes hata yapabilir. Ama bu hata da ona gerçekten çok yakışıyor, çünkü bu hata ondan gelen “gerçeklik” hissiyatını daha da güçlendiriyor.

Subutay Kesgin’in Zayıf Yanları: Biraz Fazla Abartılan Benzerlik

Burada aslında biraz da durup düşünmek gerek. Subutay Kesgin’in Azer Bülbül’e benzetilmesinin sebeplerini anlamak çok kolay. Her iki isim de kendi alanlarında oldukça popüler. Ancak, onları benzer görmek bana biraz haksızlık gibi geliyor. Çünkü Azer Bülbül’ün müziği, o dönemin ruhunu, toplumsal çalkantılarını ve bireysel dramaları yansıtıyordu. Bugün Subutay Kesgin’in yaptığı paylaşımlar ve içerikler, farklı bir dönemin yansıması. Yani burada, sadece bir popülerlik benzerliği var. Gerçekten, her iki isim arasında bir kişilik paralelliği bulmak çok zor.

İlk başta da dediğim gibi, Azer Bülbül’ün şarkılarındaki hüzünle, Subutay Kesgin’in mizahi dilini bağdaştırmak oldukça zor. Bu benzerliği kurmak bir yana, bence bu iki ismin kendi alanlarında özgün olmaları gerekiyor. Birinin eğlenceli ve dinamik tarzı, diğerinin acı dolu şarkıları… Her iki karakter de kendi dönemlerinin çocukları, ama bu kadar birbirine karıştırmak bana biraz yanlış geliyor. Özetle, bence Subutay Kesgin, Azer Bülbül’e benzemiyor. Sadece benzer alanlarda popüler oldukları için, insanlara bu etiket yapıştırılmak isteniyor.

Hepimizin Bir Subutay Kesgin’i Vardır: Ama Gerçekten Mi?

Peki, bu benzerlik meselesi toplumsal olarak neyi gösteriyor? Subutay Kesgin, Azer Bülbül gibi eski bir figürle kıyaslanıyorsa, o zaman gençler de eskiyi biraz daha sahiplenmeye mi çalışıyor? Ya da bu sadece sosyal medyanın oluşturduğu yapay bir ilgi mi? Benim en çok sorguladığım şey bu. Gerçekten sosyal medyanın bu hızla değişen dünyasında, bizler geçmişin kültürel figürlerini mi arıyoruz? Bu soruyu biraz kafamda çeviriyorum, çünkü bence biz, geçmişin sert ve dram dolu dünyasında kalmak yerine, daha rahat, daha esnek bir ortamda yaşıyoruz. Subutay Kesgin bu dünyanın bir yansıması. O yüzden ona “Azer Bülbül” demek, hem ona hem Azer Bülbül’e haksızlık olabilir.

Sonuç: Subutay Kesgin ve Azer Bülbül Arasındaki Benzerlik Gerçek Mi?

Sonuç olarak, “Subutay Kesgin neden Azer Bülbül?” sorusunun cevabı bana çok net. Bu benzetmenin pek bir anlamı yok. Her iki isim de popüler, evet, ama onlardan beklenen şeyler farklı. Azer Bülbül geçmişin hüzünlü adamı, Subutay Kesgin ise bugünün gençlerinin eğlenceli, dinamik simgesi. Bu ikisini aynı kefeye koymak, geçmişin güzelliklerini bugünün hızla değişen dünyasıyla kıyaslamak anlamına gelir. Geçmişi özlemek, onun içinde kaybolmak iyi bir şey değil. Subutay Kesgin, kendi dönemin ve kendin olmalı. Bu benzetme, aslında daha çok toplumsal algının bir ürünü ve bence biraz da gereksiz. Gerçekten bu tür karşılaştırmalar bizi daha ne kadar derin düşünmeye sevk edebilir ki?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort deneme bonusu veren siteler
Sitemap
elexbet yeni giriş adresibetexper.xyzbets10